ÂDEM’İN YARATILIŞI

Çeşitli yazılarımızda Kur’an-ı Kerimin ayetlerini tefsir etmeye çalıştı. Bu çalışmamıza devam ediyoruz. Bu tazımızda Bakara Suresinin 30-34. ayetlerinin üzerinde duracağız. Önce bu ayetlerin metin ve meallerine yer vereceğiz. Ardından anlamlarını izah edeceğiz.

METİN VE MEAL 

وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلاَئِكَةِ إِنِّي جَاعِلٌ فِي الأَرْضِ خَلِيفَةً قَالُواْ أَتَجْعَلُ فِيهَا مَن يُفْسِدُ فِيهَا وَيَسْفِكُ الدِّمَاء وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَ قَالَ إِنِّي أَعْلَمُ مَا لاَ تَعْلَمُونَ {30} وَعَلَّمَ آدَمَ الأَسْمَاء كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمْ عَلَى الْمَلاَئِكَةِ فَقَالَ أَنبِئُونِي بِأَسْمَاء هَـؤُلاء إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ {31} قَالُواْ سُبْحَانَكَ لاَ عِلْمَ لَنَا إِلاَّ مَا عَلَّمْتَنَا إِنَّكَ أَنتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ {32} قَالَ يَا آدَمُ أَنبِئْهُم بِأَسْمَآئِهِمْ فَلَمَّا أَنبَأَهُمْ بِأَسْمَآئِهِمْ قَالَ أَلَمْ أَقُل لَّكُمْ إِنِّي أَعْلَمُ غَيْبَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَأَعْلَمُ مَا تُبْدُونَ وَمَا كُنتُمْ تَكْتُمُونَ {33} وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلاَئِكَةِ اسْجُدُواْ لآدَمَ فَسَجَدُواْ إِلاَّ إِبْلِيسَ أَبَى وَاسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ الْكَافِرِينَ {34}

30 – Hani Rabbin Meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Onlar da “Biz sana şükrederek seni yücelttiğimiz ve seni kutsal kabul ettiğimiz halde, orada bozgunculuk çıkaracak, kanlar akıtacak birini mi yaratacaksın?” demişlerdi. Allah, “Muhakkak ki ben, sizin bilmediğinizi bilirim” demişti.

31 – Allah, Âdem’e tüm varlıkların isimlerini öğretti. Sonra onları meleklere gösterip, “Eğer doğru sözlüyseniz, bunların isimlerini bana söyleyiniz” demişti.

32 – Demişler ki: “Sen yücesin. Bizim, senin bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. Muhakkak ki sen, her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibisin.”

33 – Allah, “Ey Âdem, bunları onlara isimleriyle haber ver” demişti. Âdem, meleklere onları isimleriyle haber verince de Allah, “Sizlere, göklerin ve yerin gaybını muhakkak ki ben bilirim; yine gizli tuttuklarınızı da açığa vurduklarınızı da ben bilirim demedim mi?” demişti.

34 – Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik. İblisin dışında hepsi Âdem için saygı ile eğildi. O ise, diretti, kibirlendi ve kâfirlerden oldu.

ÂDEM’İN YARATILIŞI

Ayetlerin akışından da anlaşıldığı gibi Yüce Allah, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Melekler Allah’ın bu teklifine, “Biz sana şükrederek seni yücelttiğimiz ve seni kutsal kabul ettiğimiz halde, orada bozgunculuk çıkaracak, kanlar akıtacak birini mi yaratacaksın?” diyerek itiraz etmişler. Bu ayette haber verildiği gibi, insanların kavga etme ve kan dökme gibi bazı olumsuz özellikleri vardır. Fakat Yüce Allah işin hikmetini daha iyi bilmektedir. Dolayısıyla meleklere, “Muhakkak ki ben, sizin bilmediğinizi bilirim” demişti. Ardından Yüce Allah, yaratmış olduğu varlıklar arasında insanların dışında hiçbir varlıkta olmadığı halde sadece insanlarda var olan bir özelliğe dikkat çekmektedir. “Allah, Âdem’e tüm varlıkların isimlerini öğretmiş. Sonra onları meleklere gösterip, ‘Eğer doğru sözlüyseniz, bunların isimlerini bana söyleyiniz’ demişti.” Haliyle melekler cevap veremeyince, “Sen yücesin. Bizim, senin bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. Muhakkak ki sen, her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibisin” diyerek bir nevi özür dilemişlerdi. Âdem (as.), Allah’ın emri üzerine varlıkların isimlerini onlara haber vermiş.

YALNIZ ALLAH HER ŞEYİ BİLİR

Allah’tan başka hiç kimse her şeyi bilemez. Her şeyi bilen, sadece Yüce Allah’tır. Çünkü Allah, “Sizlere, göklerin ve yerin gaybını muhakkak ki ben bilirim; yine gizli tuttuklarınızı da açığa vurduklarınızı da ben bilirim demedim mi?” demişti. Bunun üzerine melekler hadlerini bilerek susmuşlardı.

İNSANIN HADDİNİ BİLMESİ GEREKİR

Her insanın da haddini bilmesi ve Allah’ın sonsuz kuvvet, kudret ve bilgisi karşısında susması gerekir. İnsan olarak bizler, her şeyi bilemeyiz, idrak edemeyiz. Bilgi ve kavrama kapasitemiz, bir yere kadardır. Bazı insanlar çıkıp, “Ben Allah’ı bile sorgularım” demektedirler. Biz, insan olarak Allah’ı sorgulayamayız. Biz ancak Allah’ın vermiş olduğu bilgileri yorumlarız. Ötesi haddimizi bilmemek, gaflet, cehalet ve inkârdır.

Yine bu ayetlerde haber verildiği gibi Yüce Allah meleklere Âdem’e (as.) saygı ile eğilmelerini emretmiş Melekler Allah’ın emine uymuş. Yalnız İblis bu konuda Allah’a muhalefet ederek inkârcılardan olmuştur.

Allah’ın bu emri de, insanların diğer varlıklar arasında saygı değer olduklarını göstermektedir. İnsanların, Allah’ın kendilerine vermiş olduğu bu nimetin kıymetini bilmeleri, kendi değerlerini korumaları, ona layık olmaya çalışmaları gerekmektedir. İnsanlar, Allah’ın kendilerine vermiş olduğu bu değer, akıllarıdır. İnsanlar akılları sayesinde çeşitli şeyleri kavrar, yorum yapar ve dünyayı idare ederler.

SONUÇ

Yüce Allah tüm varlıkların yaratıcısıdır. Onun gücü, kuvveti, kudreti, iradesi, bilgisi her şeyin üstündedir. Yüce Allah, yaratmış olduğu varlıklara belli özellikler vermiştir. O, insanları diğer varlıklar arasında daha üstün bir derecede yaratmış, insana akıl, irade ve muhakeme kabiliyetini vermiştir. İnsanlar, Allah’ın kendilerine vermiş olduğu bu nimetlerle dünya hayatını yönetmeye, imar ve idare etmeye muktedir olmaktadır. İnsanların, Allah’ın emrine muhalefet ederek kan dökmemeleri, iyiliğe çalışarak dünya ve ahiretlerini kurtarmaya çalışmaları gerekmektedir.

Herkese selam, saygı ve hürmetler.

Anahtar Kelimeler: İnsan, Âdem (as.), melek, İblis.