islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5847
EURO
35,0105
ALTIN
2.462,26
BIST
9.883,18
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
19°C

İngilizler Hindistan’ı İki Bin Askerle Ele Geçirmişti

İngilizler Hindistan’ı İki Bin Askerle Ele Geçirmişti
9 Ağustos 2019 12:26
A+
A-

Babürlülerin yönetimindeki zengin Hint altkıtası ihanetler, rüşvetler, münafıklar yüzünden İngilizlere kaybedildi. Günümüzde de aynı durum yaşanıyor

Savaşlar topla tüfekle değil insanlarla ve akılla kazanılır. İspanyollar Aztek imparatorluğunu bir kaç yüz Avrupalıyla, çoğu Azteklere düşman yerli Meksikalılardan oluşan bir orduyla ele geçirdi. Oğuzlar kendilerinden çok daha büyük Rum ve Ermeni ordularını akıllı taktiklerle yendi. Bir avuç Osmanlı Alperenler Balkanları istihbarat ve akıl yoluyla fethetti.

Benzer bir durum da muazzam zenginliklere, nüfusa ve orduya sahip Hind altkıtasında 18. yüzyılda yaşandı. Bugünkü nüfusu iki milyar olan Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Afganistan, Sri Lanka, Nepal ve Myanmar’dan oluşan İngiliz Hint impatatorluğu, adım adım münafıklar ve hainlerden yararlanılarak Londra’nın sömürgesi oldu. Bunda günümüz için dersler vardır.

18. yüzyılda Hindistan Türk kökenli Müslüman Babürlülerin hakimiyeti altında hızla İslamlaşan kalabalık ve zengin bir devletti. Ülkenin ve aynı zamanda dünyanın en zengin bölgesi Bengal, merkeze uzak olması, ticarete uygun olması nedeniyle İngilizlerce bu alemi ele geçirmek için hedef bölge olarak belirlendi. Kaleyi içten fethedecek yandaş aramaya başladılar. 

Bu yandaşı tarihin gelmiş geçmiş en hain münafıklarından biri olan Mir Cafer’de buldular. Mir Cafer, Bengal navabı yani valisine yanaşmış bir askerdi. Onun bir nevi evlatlığı oldu. Yeğeniyle evlenip damadı da oldu. Fakat amacı onu öldürüp gücü ele geçirmekti. Bu amacına çok yaklaşmışken navab bu amacını fark etti ama hastalıktan vefat etti. Yerine gelen Navab Siraceddevlet onun İngiliz ajanı olduğunu bilmiyordu.

İngilizler 1757 yılında Bengale iki bin asker ve üç bin Hintli paralı askerle çıktı. Siraceddevlet’in kendi elit burlikleri, 35 bin tüfekli yaya kuvvetleri, Mir Cafer komutasında 15 bin süvarisi, hafif topları vardı ve İngilizleri püskürtmesi mesele değildi. Başkentten destek de istemedi. Fakat Mir Cafer önceden İngilizlerle anlaşmış ve 50 bin askerle savaş meydanında mürted oldu, düşmana katıldı. 

Navab Siraceddevlet öldürüldü, vücudu parçalandı. Mir Cafer yeni navab oldu, muradına erdi. İngilizler ilk kez Asya’da yuvalandı. Dünyanın en zengin toprakları olan Bengali sömürmeye başladılar. Bütün kararları kendileri alıyordu. Mir Cafer’e de hainlere uygun şekilde aşağılayıcı biçimde davranıyorlardı. 

Cafer bu duruma içerleyerek İngilizlere de ihanet ederek gücünü artırmak istedi. Bu kez Hollandakıları davet etti. Fakat İngilizler bunu bekliyordu. Hollandalıları durdurup Mir Cafer’i de öldürdüler. Bunun ardından sömürüyü artırıp Hindistan’ın diğer bölgelerine yayıldılar. Müslümanlar arasındaki bölünmeyi ve münafıkları, Hindu-Müslüman ayrışmasını kullandılar. Bir sonraki aşamada Yeni Delhi’yi ele geçirip Babürlülere son verdiler. Hindistan onlara köle oldu.

Dünyanın en zengin beldesi Bengal, İngilizler 1947’de ayrıldığında kıtlıktan milyonların öldüğü dünyanın en fakir bölgesi haline gelmişti.

Buradan öğreneceğimiz şey, düşmanın zayıf olduğu ama içimizdeki münafıkları, ayrışmaları ve Müslüman ilke, birlik ve kardeşliğinden uzaklaşmamızı kullanmasıdır.

Faik Emre ÖZDEMİR

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.